Röportaj
Elazığ'ın turizm değerleri nelerdir?
Turizm Report, illerin turizm değerlerini tanıtmaya devam ediyor. Bu kapsamda başlatmış olduğumuz röportaj çalışmalarımıza bir cevap da Elazığ Valiliği İl Kültür Turizm Müdürlüğü’nden geldi. Mail yolu ile göndermiş olduğumuz Elazığ’ın turizm değerlerini tanıma ve tanıtmaya yönelik sorularımıza verilen cevaplar ışığında işte Elazığ ve Elazığ’ın turizm değerleri hakkında her şey…
Turizm Report: Elazığ’ın turizm değerleri hakkında bilgi alabilir miyiz?
Turizm araştırmacısı Hasan Doğan:
Orcik
Ceviz içinin iplere dizilmesi ve üzüm şırasına batırılması suretiyle yapılır. Belki de dünyada orciğin ilk vatanı Elazığ’dır. Elazığ tarih boyunca üzüm yetiştiriciliğinde devamlı ön planda olmuştur. Orcik, Özelikle Harput ve Köyleri olmak üzere Elazığ’ın hemen her yerinde yaygın olarak yapılır.
Çedene Kahvesi
Menengiç olarak da bilinen Çedene ağacının meyvesinin kurutulup, kavrulup dövülmesi ile yapılır. Normal kahve gibi kaynatılarak servis yapılır. Son derece lezzetlidir. Elazığ’da Harput ve çevresi köylerde Çedene ağacı yaygındır.
Öküzgözü Üzümü
Elazığ bir üzüm diyarıdır. Öküzgözü üzümü siyah renkli olup, iri taneli, sulu ve olağanüstü lezzette sahip sofralık bir üzüm çeşididir. Elazığ’ın Sürsürü ve Hoş köylerinde en güzel Öküzgözü üzümü yetişir
Dut Unu
Kuru Dut’un dövülerek toz haline getirilmesi ve içine acı badem içi katılması süretiyle yapılır. Genelikle sonbahar ve kış mevsimlerinde tatlı olarak yenilir. Elazığ’da çok zengin dut bahçeleri vardır. Özelikle Perçenç (Akçakiraz) ve Ulukent (Hüseynik) dutları meşhurdur
Harput Köfte
Yağsız kıyma bulgurla yoğurulur ve yarım ceviz büyüklüğünde, taneler halinde salçalı suda haşlanır, . Elazığ’a has bir yemektir.. Elazığ merkez ve köylerinde yapılır.
Tandır Ekmeği
Elazığ’da önemli miktarda buğday yetiştirilmektedir. Buğdayın un haline getirilerek özelikle kırsal kesimde 6 ay saklanabilecek şekilde yapılması son derece önemlidir. Tandır ekmeği bildiğimiz yufka büyüklüğünde yapılır. Tandır ocaklarında pişirilir. Kilerde tavana asılı olan ekmekliklere bırakılarak kış mevsimi boyunca tüketilir. Tandır Ekmeği, tarımda Buğday yetiştiriciliğinde önde gelen Elazığ’ın hemen hemen her yerinde yapılır
Sırın
Yufka açılır, Yufkalar piştikten sonra sıcak sıcak rulo yapılır. Parmak boyu mesafesinde makasla kesilir, tepside dik duracak şekilde dizilir. Onun üzerine sarımsaklı yoğurt onun ve dağlanmış tereyağı dökülür. Elazığ’ın her yerinde yaygın olarak yapılır.
Peynirli Ekmek
Elazığ’a hastır. Taze peynir toz şekerle karıştırılır. Hamur oval ekmek biçimde açılır ve içerisine hazırlanan karışım konulur. Ekmek fırınında pişirilir.(Ayrıca Peynirli Ekmek Günleri adı altında etkinlikler düzenlenir). Elazığ ve ilçelerinde fırını olan yerlerde yapılır…
Harput Musikisi
Tarihte bir kültür ve sanat şehri olarak bilinen Harput’tun devamı olan Elazığ bu özeliklerini sürdürmektedir. Harput kültürünün önemli unsurlarının başında musikisi gelmektedir. Kendine has bir makam tertibi vardır.Elazığ Valiliğinin girişimleri ile Harput Türküleri kaynak kişilerden derlemek suretiyle notaya alınmıştır. Bu çalışmanın ürünü olan “Kaynağından Notalarla Harput Musikisi” isimli 2 ciltlik eser ekte sunulmuştur. Buna göre söz konusu bu eserdeki türkülerin Elazığ adına tescil edilmelidir. Tescil edilen bu eserler incelendiğinde görüleceği gibi, kendine has bir makam tertibi ve icra itibariyle tarihte de ifade edildiği gibi “Harput Musikisini” oluşturduğu görülecektir. Bu nedenle bu musikinin Harput musikisi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Çaydaçıra
Çaydaçıra türküsü de olan bir efsanenin sembolüdür. Mahalli kıyafetler içerisinde bir bayan ile bir erkeğin ellerinde üç mum olan bir tabağı taşıması şeklinde tasvir edilmiş ve fotoğraflandırılmıştır. Üç mum ve Çaydaçıra Elazığ’ın sembolüdür.Valilik, Belediye, Spor Kulüpleri bu simgeleri ili temsilen kullanırlar. Çaydaçıra efsanesi, Elazığ’ın Harınget çayı civarında bir düğün sırasında Ay tutulması nedeniyle çıktığı ifade edilmektedir.Oyun kızlı erkekli bir grubun davul, klarnet eşliğinde efsaneyi hatırlatan figürlerin tekrarı ile oynanır. Oyun süresi 9-10 dakika civarındadır Harput ve civarında oynanır.
İğne Oyası ve Oyalı Yazmalar
Elazığ da yapılan İğne Oyaları dünyanın hiçbir yerinde yapılmaz. Motifleri son derece zarif ve güzeldir.Sanat tarihçileri her bir oyalı yazmayı birer küçük sanat abidesi olarak tanımlarlar.Kız çocuklarının küçüklükten beri öğrendiği ve kadınların geleneksel olarak çok güçlü bir şekilde halen yaşattıkları, çeyiz sandıklarının vazgeçilmezleridir. Harput ve Yöresinde çok yaygındır.
Elazığ Vişnesi Mermeri
Dünyada sadece Elazığ’da çıkarılmaktadır. Vişne renkli zemin üzerinde beyaz çizgiler bulunmaktadır. ABD. Beyaz Sarayda da kullanılmıştır. Salonlarda iç mekanların döşeme ve dekorasyonunda tercih edilmektedir. Alacakaya İlçesinde çıkarılmaktadır
Ters Lale
Elazığ’ın Arıcak İlçesinde yüksek dağlarda doğal ortamda yetişir. Ender yetişen bir türdür
Sekiz Köşeli Şapka
Elazığ da erkeklerin giydiği siperli bir şapka türüdür. Elazığ’da özel şapkacı dükkanları vardır. Şapkanın her bir köşesinin anlamı vardır; Doğruluk, dürüstlük, çalışkanlık, yardımseverlik, saygılı olmak, mertlik, cömertlik, hoşgörü gibi anlamları vardır. Harput yöresine aittir.Kırsal kesimde yaygın olarak da kullanılmaktadır.
Turizm Report: Elazığ’ın turistik yerleri hakkında bilgi alabilir miyiz?
Turizm araştırmacısı Hasan Doğan:
HarputKalesi (Süt Kalesi): Tarihi Harput şehrinin güneydoğusunda, Elazığ ovasına egemen bir konumda bulunan kalenin Urartular döneminde inşa edildiği bilinmektedir.
Kalenin; Roma, Bizans ve Arapların eline geçtiği tarihi belgelerde mevcuttur. 1115 yılında Artukoğlu Beyi Belek Gazi’in kaleyi almasından günümüze kadar kalede 1205 yılında ilk kez Artuklu Hükümdarı Nizamettin İbrahim tarafından, 1370 yılında, Dulkadiroğlu İbrahim tarafından, 1465 yılında Akkoyunlu Hükümdarı Bahadır Han tarafından onarım yapıldığı bilinmekte olup, kale duvarındaki örme tekniği, Osmanlı döneminde yeniden onarıldığını göstermektedir.
Dörtgen planlı kale, iç kale ve dış kale olmak üzere iki bölümden yapılmıştır. Kale içi dolgu halindedir. Görkemli burçları halen ayaktadır.
Ulu Camii:Harput’ta Artuklu Hükümdarı Fahrettin Karaaslan tarafından H. 551 (M 1156-1157) yılında yaptırılan camii, Anadolu’daki en eski ve en önemli yapılardan birisidir. Cami; dikdörtgen planlı, dışa kapalı görünümlü olup, minaresinin eğri durumda oluşu ve tuğlalarının süsleme öğesi olarak kullanılması bakımından ilginçtir. Harim son cemaat ve avlu olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır.
Sarahatun Cami : Akkoyunlu devrine ait cami, Akkoyunlu Hükümdarı Bahadırhan’ın (Uzun Hasan) Annesi Sara Hatun tarafından yaptırılmıştır. Osmanlı imparatorluğu döneminde ,993 H (1585 M) ve 1843 yılında olmak üzere iki kez onarılmıştır. Kare planlı caminin orta kısmının üzeri dört kalın sütuna dayanan kubbe ile kenarları ise tonozla örtülüdür. Mihrap sade bir niş halindedir. Minberi, taş işçiliğinin güzel örneklerindendir. Minaresi iki renk kesme taştan yapılmıştır.
Kurşunlu Cami: Harput’ta Osmanlı devri camilerinin en güzel örneği olup, kare yapılı, üzeri büyük bir kubbe ile örtülü ve kubbeye giriş trompludur. Kubbe kasnağında dört penceresi olup, mihrabı sade bir niş biçimindedir. Son cemaat mahalli üç kubbelidir. Kubbelerin üzeri kurşunla kaplıdır. Harim kapısı yonca şeklinde olup, minaresi kesme taştan yapılmıştır.
Alacalı Cami (Mescid) : Harput’ta Kitapçıgil parkının girişinde bulunan camide çeşitli yapı devirlerinin izleri görülmektedir. Küçük ebatta ve dikdörtgen planlıdır. Artukoğulları döneminde yapılmasına karşılık, XIX. Yüzyılda büyük bir onarım görmüştür. Tavandaki ahşap işçiliği, bu devirin onarımına aittir. Cami kapısı batıda yer almakta olup, bir yonca yaprağı şeklindedir. Kapı üzerinde merdiven ve minare bulunmaktadır. Minare, şerefeye kadar sıra ile siyah-beyaz taşla, şerefe ise dama şeklinde, siyah-beyaz kesme taşla örülüdür.
Ağa Camii: Harput’a girişte ana yolun solunda yer alan cami’nin kubbesi çökmüş olup, yalnızca zarif minaresi ayaktadır. Minare kare kaideli ve sekizgen gövdelidir. Harput Müzesindeki kitabesine göre 967 H. (1559 M) yılında Pervane Ağa tarafından inşa edilmiştir. Cami aslına uygun olarak restore edilerek ibadete açılmıştır.
Çürümemiş Bedeniyle ile Ünlü Arap Baba Türbesi (1279) Harput-Elazığ: Selçuklu hükümdarlarından IV. Kılıçarslan’ın oğlu, III. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında H. 678 yılında inşa edilmiştir. Minaresi dıştan türbe ile mescidin tam orta kısmına gelen bölümde yapılmıştır. Kapısı mescidin içindedir. Kaidesi alttan beş sıra taş üstünde alçı ve sıva izi görülen ve hemen hiçbir Selçuklu Mescidinde bulunmayan, emsalsiz sırça bordürlüdür. Mescit kare planlıdır. Selçuk üçgenleri ile kubbeye geçilir. Kubbe içinin kornişlerinin çinili olduğu bilinmektedir. Korniş ve çinilerle düzenlenen mihrabın üst kısmı, beş dişlidir. Büyük kemeri vardır. Arabesk plament ve su yolludur.
Türbenin alt kısmında ise Mumyalı bir ceset mevcuttur. Halk arasında Arap Baba diye anılır. Arap Baba ile ilgili çeşitli rivayetler anlatılmaktadır.
Fetih Ahmet Baba Türbesi: Harput’a 2 Km. Uzaklıkta olup, kaya üzerine inşa edilmiş türbenin yanında mescidi bulunmaktadır. Türbe altıgen planlı, üst kısmı sonradan yapılmış, yalnız cenazelik kısmı mevcuttur. İçinde büyük bir sanduka bulunmaktadır.
Mansur Baba Türbesi: Harput’ta kaleye giden yolun solunda bulunan türbe, sekizgen planlı olup, kesme taşlardan yapılmış kaide kısmı vardır. İki katlı anıtsal bir yapı olduğu bilinen türbenin üst örtü sistemi sonradan yapılmıştır. İçerisinde Mansur Baba, zevcesi, oğlu ve kızına ait olduğu bilinen dört sanduka bulunan türbenin Artukoğulları devrine ait olduğu ihtimali kuvvetlidir.
Cimşit Bey Hamamı: Sarahatun Camii bitişiğindeki klasik tipte bir Osmanlı yapısıdır. Soyunma yeri kare planlı üzeri kubbe ile örtülü olup, iki kapısı mevcuttur. Yıkanma yeri Sarahatun Camiine dayanır. Dört eyvanlı köşelerde birer kubbeli halvetler bulunmaktadır. Bu yapı Yavuz Sultan Selim’in Sipahi Beylerinden Cimşit Bey tarafından 16. Asrın ilk yarısında yaptırılmıştır. Restore edilmiştir. Hamam olarak kullanılmamaktadır. Ziyarete açıktır.
Buzluk Mağaraları Harput-Elazığ: Tarihi Harput beldesinin kuzeydoğusunda Elazığ’a 11 km. uzaklıktadır. Buzluk mağarası, jeomorfolojik yapısı nedeniyle burada gerçekleşen klimatolojik şartlar ve hava sirkülasyonu özelliğinden dolayı yaz ayları içinde doğal olarak tabakalar, sarkıt ve dikitler halinde hatta bazı kısımlarında bal peteğini andıran buz tabakaları oluşturmaktadır. Kış aylarında ise tam tersine içerisinde sıcak hava oluşmaktadır. Mağaranın tarihinin, Harput’un tarihi kadar eski olduğu, Harput’un ilk sahipleri olan Urartular dönemine kadar uzandığı salnamelerden bilinmektedir.
1990 yılında merdiven basamakları ve aydınlatılması yapılan mağara, Türkiye’de gezilebilen on mağara arasında yer almaktadır. Buzluk Mağaraları, çevresinin doğal güzelliği yanında tarihi Harput beldesinde bulunması, tarih ve doğanın iç içe bulunduğu nadir turistik yörelerimizden biridir. Yılda yaklaşık 15-20 bin kişi mağarayı gezmektedir.
Hazar Gölü Sivrice –Elazığ: İlimizin Güneydoğusunda Sivrice İlçemizde bulunan ve il merkezine 22 km. uzaklıkta, Elazığ-Diyarbakır karayolu’na paralel olan Hazar Gölü, tektonik bir göldür. Güneyinde Hazarbaba Dağı bulunan göl, Uluova’dan Mastar Dağlarıyla ayrılır. Gölün ortalama uzunluğu 20 km. eni ise 4 km.’dir. Denizden yüksekliği 1238 m. olan gölün derinliği 200-250m arasında alanı 86km2’dir.
Sivrice-Hazar Gölünde Batık Şehir :Eskiden önemli bir yerleşme iken zamanla suların yükselmesi ile oluşan göl içinde kalan Batık Kent birinci derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilmiş önemli ve ilginç yerlerden biridir.Bu alan içerisinde bilimsel ve arkeolojik çalışmalar yapılmış ve su altında ilginç görüntüleri ile bir kent kalıntısının olduğu tespit edilmiştir. Suların azaldığı dönemlerde batık kent ortaya çıkmakta ve ilginç görüntüsü ile heyecan oluşturmaktadır.
Hazar Baba Dağı Kayak Merkezinden Bir Görünüm: Hazar gölünün güneyinde, güneybatı-kuzeydoğu doğrultusunda uzanan dağ 2347 m. yüksekliğinde olup, zirvesi itibariyle göle ve Sivrice ilçesine yakın mesafededir. Dağ-Doğa yürüyüşüne, teleferiğe, dağcılığa, manzara seyri özelliği ile değişik türden bitkileri görmeye elverişli olan Hazar Baba Dağı göle de ayrı bir nitelik kazandırmaktadır. Hazar Baba dağından çıkan Karaçalı suyu az kireçli olup iyi içimlidir. Aynı zamanda Elazığ il sınırları içinde en yüksek dağdır. Günümüzde yoğun kış aylarında karı ve pistiyle kayak merkezleri içinde de yer almaktadır. Elazığ Sivrice Hazarbaba Kayak Merkezinde kayak sezonu aralık ayında başlıyor ve mart ayına kadar devam ediyor. Kayak pistinde amatör ve profesyonel kayakçılara rahat kayma imkanı vardır.İlin güneyinde bulunan 2.347 metre yükseklikteki Hazarbaba Dağı’nda normal kış koşullarında kar kalınlığı 1- 2 metre civarındadır.
Keban Barajı :Elazığ'ın Keban ilçesinde, Fırat Nehri üzerinde, 1965-1975 yılları arasında inşa edilmiş olan elektrik enerjisi üretimi amaçlı barajdır. Beton ağırlık ve kaya dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 16.679.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 210,00 m, normal su kotunda göl hacmi 31.000,00 hm³ normal su kotunda göl alanı 675,00 km²'dir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Termal Turizm Merkezi ilan edilen Golan Kaplıcaları: İlimizin Karakoçan İlçesi Yoğunağaç köyü mevkiinde bulunmaktadır. Kaplıca suyu sıcaklığı 43 derecedir. Birçok hastalığa iyi gelmektedir. Kaplıcada konaklamak için bir otel mevcuttur. Nefis bir doğal ortama ve güzelliğe sahip olan Golan Kaplıcaları ve civarını buz gibi suları ile Peri Çayı ile yan yana durur. Kaplıcanın yakın çevresindeki yaban hayatı ve doğal ortam ziyaretçilere hayatın en güzel ve en sade halini sunar.
Elazığ-Tunceli Havzası Kültür Ve Turizm Koruma Ve Gelişim Bölgesi: 127 km uzunluğunda ve 675 km² alanı kapsayan Elazığ – Tunceli – Fırat Havzası; Valiliğimizin girişimleri ile 5 Haziran 2011 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 2011/ 1796 sayılıBakanlar Kurulu Kararı ile Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi olarak tespit ve ilan olunmuştur. İlimiz ve Bölgemiz için hayati derecede öneme sahip bir projedir. Proje tamamlandığında ilimizin turizm potansiyeli önemli ölçüde artmış olacaktır.
Kürsübaşı: 2010 yılı Ekim ayında Elazığ Kürsübaşı, Sıra Geceleri ve Barana Geceleri ile birlikte UNESCO DÜNYA KÜLTÜR MİRASI temsili listesine kabul edilmiştir.
Elazığ’ın Simgesi Çayda Çıra: Elazığ’ın dünyaca ünlü halk oyunudur. Yurtdışında “Mumlu Dans” olarak tanınır. Elazığ ile ilgili bütün yayınlarda, bakır süs eşyalarında biblo ve tablolarda, iğne oyalarında motif olarak çayda çıra figürü kullanılır. Adeta Elazığ ismiyle birlikte anılanÇayda çıra, Elazığ ilinin sembolüdür.
Uluslararası Hazar Şiir Akşamları: Bir kültür ve sanat şehri olan Elazığ’da bu yıl 20.si düzenlenmiş olan Uluslararası Hazar Şiir Akşamları Türkiye ve Türkiye dışından gelen şair, yazar ve sanat camiasının tanınmış şahsiyetlerinin katılımı ile İlimizde gerçekleştirilmektedir
Turizm Report: Elazığ’daki turizm hareketliliği hakkında bilgi alabilir miyiz?
Turizm araştırmacısı Hasan Doğan: 2013 yılı itibariyle Elazığ’ımızı ziyaret eden turist sayısı 130.000 kişidir. İlimize gelen yerli turist genellikle İstanbul ve diğer batı illerimizden gelmektedir. Yabancı turistler ise daha çok Almanya ve Amerika’dan ilimize gelmektedirler.
Turizm Report: Elazığ’a turistler daha çok hangi aylarda geliyor?
Turizm araştırmacısı Hasan Doğan: İlimize en fazla turist geldiği aylar; Mayıs ve Haziran aylarıdır. Genellikle bu aylarda iklimin elverişli oluşu ve havanın fazla sıcak olmaması nedeni ile Seyahat Acenteleri tarafından kültür turları düzenlenmektedir.
Turizm Report: Elazığ’da turizm alanında son 5 yıl içinde yapılacak çalışmalar nelerdir?
Turizm araştırmacısı Hasan Doğan:

1-Elazığ - Tunceli Fırat Havzası Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi
Söz konusu bölge 675 Km2 lik Keban Baraj sahası ve çevresi ile birlikte 4 ilimizi de içine alan muazzam bir kültür ve turizm potansiyeline sahiptir. Başta Elazığ İli sınırlarındaki 4.000 yıllık bir mazisi olan ve üzerindeki çeşitli dönemlere ait 49 adet tescilli eserin olduğu Koruma Amaçlı İmar Planına sahip HARPUT olmak üzere, muhteşem bir doğal güzelliği olan Hazar gölü ve çevresi ile birlikte çok önemli bir turizm potansiyeli oluşturmaktadır. Bölgenin ülke ve dünya turizmine kazandırılması Türk turizmine de farklı bir soluk getirecektir.Bu nedenle K.T.K.G.B ilan edilen alanın 2014 Strateji Eylem Planına Dahil Edilmesi önemlidir.
2-Harput Kalesi : Restorasyon,Çevre Düzeni, Kaleiçi bilimsel kazılarının yapılarak turizme kazandırılması.
"Elazığ-Harput mahallesinde bulunan tarihi Harput Kalesinin 2005-2009 yıllarında yapılan bilimsel kazı çalışmalarında ortaya çıkan eserlerin restorasyonunun yapılması,
3-Kale surlarının restorasyonunun tamamlanması,
Kale İçinin gezilecek sekil’de düzenlenmesi ve temizlik çalışmalarının yapılması, Kalenin çevresi ile birlikte düzenlenerek kültür turizmine kazandırılması.Bilimsel Kazı Çalışmalarının devam etmesi,"
4-Harput Ahmet bey camii, Esadiye Camii, Meydan Camii
Osmanlı dönemi eseri olan Kültür varlığı olarak tescilli Camilerin aslına uygun restore edilmesi gerekmektedir.
5-Hoca Hasan Hamamı
1982 yılında Diyarbakır K.V.K.K kararı ile tescil edilmiştir. Harput’un girişinde bulunan Hoca Hasan Hamamının restore edilerek turizme kazandırılması.
6-Üçlüleli Çeşme, Meydan Çeşmesi, Sara Hatun Çeşmesi, Alaaddin bey Çeşmesi, Yarıçavuş Çeşmesi, Zeynep Çeşmesi
Harput mahallesinde bulunan, farklı dönemlere ait çeşmelerin aslına uygun restore edilerek turizme kazandırılması gerekmektedir.
7-Damlataş Mağarasının Turizme Kazandırlması
8-Keban Gümüşkaya Damlataş Mağarası
Altyapı, cevre düzenlemesi,ulaşım,aydınlatması yapılarak ilçe turizmine kazandırılması.
9-Palu Kalesi
5 Haziran 2001 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 2011/1796 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Elazığ-Tunceli-Fırat Havzası Kültür Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi olarak tespit ve ilan olunmuştur. Bu nedenle bölgeye sınır olan ve tarihi ve kültürel önemli potansiyele sahip Palu Kalesi ve çevresinde tarihi yapıların restorasyon, çevre Düzenleme ve yol yapım işleri yapılarak Turizme kazandırılmalıdır.
10-Golan Kaplıcaları Termal Turizm Merkezinin Geliştirilmesi
Golan Kaplıcaları 30.06.2007 tarihli Resmi Gazetede yayınlayarak Bakanlığımızca Termal Turizm Merkezi ilan edilmiştir.Bu bağlamda ulusal ve uluslararası alanda yapılacak tanıtım organizasyonlarda Türkiye'nin gözde termal merkezi arasına sokulabilir. Kaplıcaların yalnız Yaz'ın değil yılın 12 ayıda da hizmet vermesi için yol ve çevre düzenlemesi yapılmalıdır.
11-IV. Murat (Çakmakkaya) Kervansarayı
Alacakaya İlçesi Çakmakkaya Köyünde bulunan IV.Murat Kervansarayı'nın Restorasyon, Yol ve Çevre Düzenlemesi işinin yapılması ilçe turizmin gelişmesine katkı sağlayacaktır.
12- Eski Hükümet Konağının Kent Müzesine dönüştürülmesi
Eski hükümet konağının Kent Müzesi olarak işlevsel hale getirilmesi için projelerin hazırlanarak uygulama işine geçilmesi
13-Maden Eski Hükümet Konağı ve Saat Kulesi
Maden İlçesinde bulunan Eski hükümet konağının ve saat kulesinin Restorasyon ve Çevre Düzenlemesi işinin yapılması ilçe turizminin gelişmesine katkı sağlayacaktır.
14-Buzluk Mağarası
Yaz mevsiminin en sıcak aylarında (Temmuz- Ağustos) buz tutan ve insanların içerisinde üşüyerek titrediği Kış mevsiminde ise sıcak olan Buzluk Mağarasının özelliğini bozmadan Restorasyon ve Çevre Düzenlemesi yapılarak Turizme kazandırılması.
15-Hazar Gölü
Göl İçerisinde Kilise Adası ve Batık Kent, Yılanlı Ada 1991 yılında1.derece Arkeolojik ve Doğal Sit olarak tescil edilmiştir.Hazar gölünün içerisindeki doğal sitler ,batık kent ve çevresi ile birlikte ülke turizmine kazandırılması Muhteşem bir güzelliğe sahip Hazar Gölü 23.9.1997 tarihli 97/9985sayılı Bakanlar K.K ile Turizm Merkezi ilan edilmiştir.
16-Hazar Gölü Batık Kentin Turizme Kazandırılması
Batık kentte dalış ve su altı turizminin geliştirilmesi,
17-Sivrice Atıksu Arıtma Tesis Yapımı İşi
Hazar Gölünün kirlenmemesi için göl ve civarındaki yerleşmelerin atık sularının deşarj projesidir.
18-Hazar Gölü Sosyal Tesis Projesi
Hazar gölü kıyı şeridinde yürüyüş parkurları, günübirlik turizm tesisleri, tekne barınakları,tekne turları, yüzme alanları, su sporları, dalgıçlık, kurs eğitim alanları gibi pilot alanların oluşturulmasıyla Hazar gölü turizm acısından çok cazip hale gelecek, göle olan ilgi daha da artacaktır.
19-Hazarbaba Kayak Merkezinin Geliştirilmesi
2347m yükseklikte, muhteşem Hazar Gölüne nazır, Hazar Baba dağı üzerinde, İl Özel İdaresine ait kayak merkezinin geliştirilmesi için alanda konaklama tesisleri, restoran ve panoramik kafeteryaların yapılarak hizmete sunulması, kayak merkezinin pistinin uzatılarak, yolunun turizm yol standartlarında yapılması bölgeyi daha cazip hale getirecektir.
20-Keban Baraj Gölü Kıyı Şeridi ve Sosyal Tesis Projesi
Keban Baraj gölü kıyı kesimlerinin turizm, spor, eğlence, piknik alanları ile; tekne barınağı ve su sporlarının yapılacağıalanların oluşturulması ilçeyi çok cazip hale getirecektir.
Turizm Report: Elazığ’da turizm gelişmesi için yapılmış çalışmalar nelerdir?
Turizm araştırmacısı Hasan Doğan: Turizmin en temel unsurlarından olan ve ilimizin prestij yapılarından olan Elazığ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi çok önemli bir restorasyonla hizmete sunulmuştur. Turizm için paha biçilmez bir potansiyel oluşturan Hazar Gölü’nün turizme kazandırılması için bir dizi önemli çalışmayı yürütmekteyiz. Bu çalışmaların başında özellikle Hazar Gölünün temiz kalması için Kültür ve Turizm Bakanlığından sağladığımız ödeneklerle gerçekleştirdiğimiz Atık su Deşarj Projesi ihalesi, Yine Hazar Gölü’ne Tekne Barınağı yaptırma çalışmalarımız, göl etrafındaki mevcut turistik tesislerin varlığı, Nefis doğal güzelliğiyle insanları kendisine hayran bırakan Hazarbaba Dağı ve gelişmekte olan Kayak Merkezi ilimize çok önemli bir gelecek vaat etmektedir. Hazar Gölünde yaptığımız planlama çalışmaları, Uluslararası Spor Şenlikleri, Uluslararası Balkan Triatlon Yarışması, Hazar Gölü kıyılarında gerçekleştirdiğimiz Uluslararası Hazar Şiir Akşamları ve diğer tanıtım faaliyetleri ve halen yürütülen sosyal kültürel ve ekonomik amaçlı Projeler ile de; Hazar Gölünü çevresindeki güzelliklerle birlikte ilimizin ekonomik ve kültürel hayatına değer katacak hale getirmenin heyecanı içerisindeyiz.
Palu ve Kovancılar İlçesinde bulunan eski yerleşmelerin ayağa kaldırılması ve özellikle tescilli eserlerin restorasyonu ve devam eden çalışmalar ilimizin geleceğe doğru sağlam adımlarla hızla yürümesinin alt yapısını oluşturmaktadır.
Tarihte bir kültür ve sanat şehri olarak tanınan mektep ve medreseleri, alim ve sanatkarları ile ünlü Harput’un devamı olan Elazığ’ımız bu özelliklerini önemli ölçüde günümüzde de taşımaktadır.
Son derece önemli kaynaklara sahip olan Elazığ’ı geleceğe taşırken tarihten gelen maddi kültür unsurlarını ve Allah’ın bahşettiği doğal güzellikleri ve muhteşem Harput Kültürü gibi sahip olduğumuz değerleri insanlarla paylaşmak ve onlara tanıtmak yönünde de çok kapsamlı projeler ve çalışmalar yürütmekteyiz. Foto Fest kısa adıyla başlattığımız, içinde ödüllü fotoğraf yarışması da olan “Elazığ Fotoğraf Festivali Projesi” ilin Türkiye’de ve Türkiye dışında nitelikli tanıtımını amaçlamaktadır.
Bir kültür ve sanat şehri olan Elazığ’da sanat faaliyetlerini İlimizin en ücra köşelerine taşımak amacıyla SODES kapsamında Dorse Tiyatro Projesi gerçekleştirilmiş ve bu Dorse ile İlçelerimize çok güzel faaliyetler taşınmış ve taşınmaya devam etmektedir.
Fırat Üniversitesi başta olmak üzere gelişmiş kültür ve eğitim kurumlarının yanında, kalıcı ve uzun soluklu faaliyetleri ile de önde duran Elazığ’ımızda; 20 yıldır devam eden dünyanın dört bir yanından Şair ve Yazarların katılımı ile gerçekleştirdiğimiz Uluslararası Hazar Şiir Akşamları,ilimizde ve bölgemizde yetişmiş sanat ve kültür adamları adına yaptığımız anma günleri, komşu İller ve Ülkelere gerçekleştirdiğimiz kültürel etkinlikler, 4 Yıldır düzenlediğimiz Çayda Çıra Film Festivali Elazığ’ın bir kültür şehri olma özelliğini yansıtan unsurlar olarak öne çıkmaktadır.
Turizm Report
Röportaj: Oktay Öztürk
info@turizmreport.com